Tafsir As-Saadi - Turkish

Multiple Ayahs

Tags

Download Links

Tafsir As-Saadi - Turkish tafsir for Surah Al-Jinn — Ayah 2

قُلۡ أُوحِيَ إِلَيَّ أَنَّهُ ٱسۡتَمَعَ نَفَرٞ مِّنَ ٱلۡجِنِّ فَقَالُوٓاْ إِنَّا سَمِعۡنَا قُرۡءَانًا عَجَبٗا ١ يَهۡدِيٓ إِلَى ٱلرُّشۡدِ فَـَٔامَنَّا بِهِۦۖ وَلَن نُّشۡرِكَ بِرَبِّنَآ أَحَدٗا ٢

1- De ki:“Bana cinlerden bir topluluğun (benim Kur'ân okuyuşumu) dinledikleri ve şöyle dedikleri vahyolundu: “Gerçekten biz, güzelliğiyle hayrete düşüren bir Kur’ân dinledik.” 2- “O, doğru yolu gösteriyor. Bundan ötürü biz de ona iman ettik. Rabbimize hiçbir kimseyi asla ortak koşmayacağız.”

(Mekke’de inmiştir. 28 âyettir)

Rahmân ve Rahîm Allah’ın adı ile.

1. Ey peygamber! İnsanlara “de ki: Bana cinlerden bir topluluğun (benim Kur'ân okuyuşumu) dinledikleri ve şöyle dedikleri vahyolundu…” Yüce Allah, onlara karşı delilin ortaya konulması, üzerlerindeki nimetin tamamlanması ve kavimleri için uyarıcılar olmaları için Rasûlüne doğru gitmelerini sağlamıştı. Rasûlüne de onların bu haberini insanlara anlatmasını emretmiştir. Cinler, onun yanına geldiklerinde birbirlerine: Susup dinleyin, demişlerdi. Onlar Kur’ân’ı dinlediklerinde manalarını anlayıp kavradılar ve onun hakikatleri de onların kalplerine ulaştı. “Gerçekten biz güzelliğiyle hayrete düşüren bir Kur’ân dinledik.” Bu, oldukça hayrete düşürücü, çok üstün ve pek değerli bir Kitaptır.
2. “O yolu gösteriyor.” Doğru yol (rüşd); insanlığa din ve dünyalarının maslahatlarını göstererek onları irşâd eden her bir şeyi kapsayan genel bir isimdir. "Bundan ötürü biz de ona iman ettik. Rabbimize hiçbir kimseyi asla ortak koşmayacağız.” Böylelikle onlar, bütün hayırlı amellerin kapsamına girdiği iman ile birlikte kötülükleri terk etmeyi ihtiva eden takvâya bir arada sahip olmuş oldular. Kendilerini imana girmeye ve imana bağlı olan diğer hususları yerine getirmeye iten sebep olarak da Kur’ân-ı Kerîm’den öğrendikleri irşâd edici buyruklar ve onun ihtiva ettiği çeşitli maslahatlar, faydalı hususlar ve zararlı şeylerden kaçınma prensibidir. Bu, Kur'ân’la aydınlanan, onun hidâyeti ile doğru yolu bulan kimseler için pek büyük bir âyet ve kesin bir delildir. İşte her türlü hayrı meyve olarak veren ve Kur’ân-ı Kerîm’in hidâyetine dayalı olan faydalı iman budur. Böyle bir iman, âdet üzere sahip olunan ve terbiye yolu ile çevreden elde edilen yahut alışkanlık veya buna benzer yollarla elde edilen bilinçsiz imandan çok farklıdır. Çünkü o, taklide dayalı ve her zaman için şüphe ve pek çok arızi haller karşısında tehlike ile karşı karşıya kalabilecek bir imandır.
Bu sûrede yararlı birçok husus vardır. Bunlardan bazıları şöyledir: 1. Cinler vardır, onlar da emir ve yasaklara muhataptırlar ve amellerinin karşılıklarını göreceklerdir. Nitekim bu sûrede bu husus açıkça ifade edilmektedir. 2. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem insanlara peygamber olarak gönderildiği gibi cinlere de peygamber olarak gönderilmiştir. Çünkü Yüce Allah, Peygamberine vahyolunanları dinleyip kavimlerine tebliğ etmek üzere cinlerden bir grubu ona doğru yönlendirmiştir. 3. Cinlerin akılları vardır ve hakkı bilirler. Zira onları iman etmeye sevkeden husus Kur’ân-ı Kerîm’in hidâyetinin kesin olduğunu anlamalarıdır. Ayrıca onlar, hitaplarında edebe riâyet etmişlerdir. 4. Yüce Allah’ın, Rasûlüne inâyeti ve onun getirdiklerini koruduğu da buradan anlaşılmaktadır. Çünkü onun peygamberlik müjdeleri görülmeye başlandığında semâ yıldızlarla korunmuş, şeytanlar yerlerinden kaçarak oturup gözetledikleri yerlerden uzaklaştırılmışlar, Yüce Allah onun sayesinde yeryüzündeki insanlara değeri ölçülemeyecek çapta büyük bir merhamette bulunmuş ve onlar hakkında hayır murat etmiştir. Yine dininden, şeriatinden ve marifetinden yeryüzünde öyle birtakım gerçekleri açığa çıkarmayı irade buyurmuştur ki bunlar sayesinde kalpler neşe ile dolar, olgun akıl sahipleri onlarla sevinir, bunlar vasıtası ile İslâm’ın şiarları ortaya çıkar ve putperestler de bu yolla engellenirler. 5. Cinler, Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i dinlemeye son derece özen göstermişler ve onun etrafında yığılmışlardır. 6. Bu sûre, tevhid emrini ihtiva etmekte ve şirki de yasaklamaktadır. İnsanların da durumunu açıklamakta, hiçbir kimsenin zerre ağırlığı kadar dahi ibadete layık olamadığını ortaya koymaktadır. Çünkü Rasûlullah Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’in kendisi hiçbir kimseye herhangi bir fayda sağlayamadığına, bir zarar veremediğine göre hatta bizzat kendisine karşı bile durumu böyle olduğuna göre bütün insanların ve yaratılmışların durumunun böyle olduğu da açık bir gerçek olarak ortaya çıkmaktadır. O halde bu vasıfta olan herhangi bir kimseyi ilâh edinmek çok büyük bir yanlış ve zulümdür. 7. Gayb bilgisi yalnızca Allah’a mahsustur. Yaratılmışlardan hiç kimse bu bilgiye sahip değildir. Bundan Allah’ın bilmesine razı olduğu ve ondan ona bir miktar bilme imtiyazını verdiği kimseler (melekler ve peygamberler) müstesnâdır.

Cin Sûresi’nin tefsiri burada sona ermektedir. Âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamdolsun.

***

Tafsir Resource

QUL supports exporting tafsir content in both JSON and SQLite formats. Tafsir text may include <html> tags for formatting such as <b>, <i>, etc.

Example JSON Format:

{
  "2:3": {
    "text": "tafisr text.",
    "ayah_keys": ["2:3", "2:4"]
  },
  "2:4": "2:3"
}
  • Keys in the JSON are "ayah_key" in "surah:ayah", e.g. "2:3" means 3rd ayah of Surah Al-Baqarah.
  • The value of ayah key can either be:
    • an object — this is the main tafsir group. It includes:
      • text: the tafsir content (can include HTML)
      • ayah_keys: an array of ayah keys this tafsir applies to
    • a string — this indicates the tafsir is part of a group. The string points to the ayah_key where the tafsir text can be found.

SQLite exports includes the following columns

  • ayah_key: the ayah for which this record applies.
  • group_ayah_key: the ayah key that contains the main tafsir text (used for shared tafsir).
  • from_ayah / to_ayah: start and end ayah keys for convenience (optional).
  • ayah_keys: comma-separated list of all ayah keys that this tafsir covers.
  • text: tafsir text. If blank, use the text from the group_ayah_key.